Aile içi iletişimde sessiz çatışmaların giderek arttığına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Esra Çelik, bu tür anlaşmazlıkların ilişkileri içten içe tükettiğini belirtti. Sorunların açıkça konuşulmadan, susarak, ima yoluyla ya da pasif-agresif davranışlarla gösterilmesiyle çatışmaların büyüdüğünü kaydetti.
"KONUŞMAYI REDDEDEN TUTUMLAR TEHLİKELİ"
Çelik, aile üyelerinin birbirini görmezden gelmesi, iğneleyici ifadeler kullanması ya da küserek tepki vermesi gibi davranışların, sağlıksız bir iletişim ortamı yarattığını vurguladı. Özellikle çocuklukta bastırılmış duyguların bu tür davranışlara zemin hazırladığını ifade etti.
Çelik şu örneklere dikkat çekti:
“Yaparım” deyip işi kasıtlı olarak geciktirme
“Sorun yok” diyerek mesafe koyma ve karşı tarafı belirsizlikte bırakma
Dolaylı mesajlarla empati bekleme
"DUYGUSAL MESAFE DERİN YARALAR AÇAR"
Sessiz çatışmaların ailede yarattığı tahribatı sıralayan Çelik, bu durumun duygusal uzaklaşmaya, öfke birikimine ve çocuklarda sağlıksız iletişim kalıplarının oluşmasına yol açtığını aktardı. “İletişimin bozulduğu ailelerde çözüm değil, kopukluk çoğalır” dedi.
NE YAPILMALI?
Uzm. Kl. Psk. Esra Çelik, bu kısır döngüyü aşmak için şu önerilerde bulundu:
Açık ve net konuşun: Duygularınızı bastırmak yerine ifade edin.
Ben dili kullanın: “Sen hep böylesin” demek yerine, “Bu davranış beni üzüyor” diyerek yapıcı olun.
Öfkeyi bastırmak yerine yönetin: Bastırılan öfke, pasif-agresifliğe dönüşür.
Empati kurmayı deneyin: Karşı tarafın duygularını anlamaya çalışın.
"PROFESYONEL DESTEK ALMAKTAN ÇEKİNMEYİN"
Esra Çelik, sessiz çatışmaların zamanla ilişkileri kopma noktasına getirebileceğini vurgulayarak, “Sağlıklı iletişim, ancak duyguların bastırılmadığı bir ortamda gelişebilir. Bu süreçte bir uzmandan destek almak önemlidir” dedi.