Uykusuzluk modern çağın en büyük sorunlarından biri. İş yoğunluğu, stres, teknoloji bağımlılığı gibi nedenlerle azalan uyku süresi, vücudu sanıldığından çok daha fazla etkiliyor.

Araştırmalara göre, yeterli uyumayan kişilerde beyin fonksiyonları yavaşlıyor, dikkat, hafıza ve öğrenme kapasitesi düşüyor. Uykusuzluk uzun vadede Alzheimer riskini de artırıyor. Ayrıca depresyon ve anksiyete görülme oranı yükseliyor.

Uyku sırasında kalp atış hızı ve kan basıncı düzenlenir. Uykusuz kalan kişilerde kalp krizi, hipertansiyon ve felç riski artar. Özellikle 4 saatten az uyuyan bireylerde damar sertliği sık görülür.

Yeterli uyku almamak insülin direncini tetikler, karaciğer yağlanmasına zemin hazırlar. Bu durum, tip 2 diyabet ve obezite riskini yükseltir.

Uyku esnasında bağışıklık hücreleri aktifleşir. Uykusuzluk ise savunma sistemini zayıflatır; grip, soğuk algınlığı gibi enfeksiyonlara yakalanma ihtimali artar.

Her gün ortalama 7-8 saat kaliteli uyku hem zihinsel hem fiziksel sağlık için hayati öneme sahip. Uzmanlar, uyku hijyenine dikkat edilmesi, mavi ışık maruziyetinin azaltılması ve uyumadan önce kafeinden kaçınılması gerektiğini vurguluyor.