YAPAY ZEKÂYLA SEÇİLEN İŞÇİLER: FABRİKALARDA ALGORİTMA DEVRİ
YAPAY ZEKÂYLA SEÇİLEN İŞÇİLER: FABRİKALARDA ALGORİTMA DEVRİ
Dünyanın önde gelen üretim tesislerinde işe alım süreci artık algoritmalara bırakılıyor. Yapay zekâ, işçilerin verimliliğini tahmin ederek insan kaynaklarının yerini alıyor. Uzmanlara göre bu sistem hem fırsat eşitliği sağlıyor hem de etik sorunları beraberinde getiriyor.
Yapay zekânın hayatın her alanına nüfuz etmesi, iş dünyasında da köklü değişiklikler yaratıyor. Özellikle büyük sanayi ve otomotiv fabrikalarında, işçi alımları artık klasik yöntemlerle değil, yapay zekâ destekli sistemlerle gerçekleştiriliyor.
Bu sistemlerde, adayların özgeçmişleri, video mülakatları, sosyal medya davranışları ve daha önceki iş tecrübeleri analiz edilerek işe uygunluk puanı veriliyor. Böylece karar verme süreci insan önyargılarından arındırılmış gibi görünse de uzmanlar, bu algoritmaların da belirli kalıpları yeniden ürettiği uyarısında bulunuyor.
"İşe uygunluk skoru" adı verilen bir kavramla çalışan bu modeller, bazen adayın ses tonunu, göz temasını veya konuşma hızını dahi değerlendirme ölçütü yapabiliyor. Ancak bu durum, adaylar arasında ciddi adaletsizlik tartışmalarına da yol açıyor.
Bazı insan kaynakları yöneticileri bu uygulamanın hem zaman kazandırdığını hem de daha fazla veriyle doğru karar vermeyi kolaylaştırdığını savunuyor. Öte yandan insan hakları savunucuları, yapay zekâlı seçim sistemlerinin şeffaflık ilkesine zarar verdiğini ve denetlenmesi gerektiğini belirtiyor.
Uzmanlar şöyle diyor:
"Yapay zekânın işe alım süreçlerine entegre edilmesi kaçınılmaz. Ancak bu sistemlerin etik çerçevede kullanılması, insan dokunuşunun tamamen ortadan kalkmaması gerekiyor."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.