Görünmeyen Enkaz: Afetlerde Psikolojik İlk Yardımın Hayati Rolü

Depremler sadece binaları değil, insanların ruhunu da yıkıyor. Pdr Öğr. Zeynep Safa, afet sonrası “psikolojik ilk yardım”ın önemini anlattı: “Bazen tek ihtiyaç, elini tutup ‘Yanındayım’ diyen bir insan.”

Felaketler yalnızca beton yapıları değil, insanların iç dünyasını da derinden sarsıyor. Depremler, seller ya da yangınlar sonrası kameralar genellikle yıkıntılara ve kurtarma çalışmalarına odaklanırken, gözden kaçan en büyük yıkım çoğu zaman insanların ruhunda yaşanıyor. Pdr.Öğr. Zeynep Safa, bu görünmeyen yaralara dikkat çekerek, afetlerde “psikolojik ilk yardım”ın hayati önemini vurguladı. Safa, “Psikolojik ilk yardım, tedavi değil; duygusal yarayı büyümeden hafifletmektir. Bir çocuğun titreyen ellerini tutmak, yaşlı birine ‘Güvendesin’ demek bazen yapılabilecek en büyük yardımdır” dedi. Psikolojik ilk yardımın üç temel adımı: Güven sağlamak: Kişinin fiziksel olarak güvende olduğunu hissettirmek. Dinlemek: Yargısız ve sabırlı şekilde duygularını ifade etmesine izin vermek. Yönlendirmek: Net bilgilerle doğru yardım noktalarına yönlendirmek. Safa, afetlerin ardından ruhsal yaraların kolay kapanmadığını, bu nedenle toplum olarak sadece maddi yardımların değil, empati ve sabrın da gerekli olduğunu hatırlattı. “Bazen bir insanı hayata döndüren şey, elinden tutup ‘Yanındayım’ diyebilen bir başka insandır” sözleriyle konuşmasını tamamladı.