Münir Aydın ile Hayat, Helalleşme ve Hakikat Üzerine

Röportajlar 07.07.2025 - 22:53, Güncelleme: 07.07.2025 - 22:53 37 kez okundu.
 

Münir Aydın ile Hayat, Helalleşme ve Hakikat Üzerine

Helalleşmenin derin anlamını ve hakikatin özünü anlatan Sondakikagazetem.com yazarı Münir Aydın, hayatı sarsan sözleriyle vicdanlarımızı yoklamaya davet ediyor.
– Münir Bey, bugünlerde en çok üzerinde düşündüğünüz kavram nedir?   Münir Aydın: Helalleşme… İnsanın kendisiyle, Rabbiyle, annesiyle babasıyla, çocuklarıyla, kardeşleriyle ve hatta hiç tanımadığı insanlarla bile gönül düzeyinde helalleşmesi… Çünkü helalleşmek, geçmişin yükünü sırtımızdan indirmenin adıdır. Yıllarca biriktirdiğimiz kırgınlıklar, borçlar, vefasızlıklar, unuttuğumuzu sandığımız acılar; aslında her gün omuzlarımızı ağrıtıyor.   – Bu helalleşme meselesini en çok hangi olaylardan sonra düşünür oldunuz?   Münir Aydın: Cenaze namazlarında… Bir tabutun başında “Hakkınızı helal ediyor musunuz?” diye sorulunca, aslında hepimiz kendi vicdanımızla baş başa kalıyoruz. O yüzden yaşarken helalleşmek gerekir. Ölüp de helallik istemek kolaydır; esas erdem, hayattayken bunu başarabilmekte.   – Peki insan neden helalleşemez?   Münir Aydın: Çünkü kibir var, korku var, suçluluk var. Birine ‘Hakkını helal et’ demek cesaret ister. Kendini küçük düşürmek değil, insan olduğunu kabul etmektir. Bizde özür dilemek ya da helallik istemek zayıflık gibi görülür. Oysa Peygamber Efendimiz, “Özür dilemek erdemdir” buyuruyor.   – Günümüz dünyasında en büyük eksiklik nedir sizce?   Münir Aydın: Vefa… Çabuk tüketiyoruz. Dostlukları, sevgileri, idealleri… Bir de şefkat eksik. Merhamet var ama şefkat başka. Merhamet acımaktır; şefkat ise acıdığına dokunmaktır, yanında durmaktır.   – Bu şefkat ve helalleşme meselesini yazılarınızda daha çok işlemek istiyor musunuz?   Münir Aydın: Elbette. Çünkü yazmak, susan kalplerin sesi olmaktır. Belki benim kelimelerimle birinin yüreği ferahlar, birinin alnındaki kırışık çözülür. Buna vesile olabilmek için yazıyorum.   – Son olarak okuyucularımıza ne söylersiniz?   Münir Aydın: Gün bittiğinde içinizi yoklayın. Kime kırıldınız, kimi kırdınız, kimde hakkınız kaldı, kimin hakkı sizde kaldı? Bu dünyanın en büyük zenginliği, vicdan rahatlığıdır. Helalleşin. Dünya kısa, ölüm yakın, yol uzun… --- “Helalleşmek; yüklerini hafifletip, kalbini yeryüzüne emanet bırakmaktır.”
Helalleşmenin derin anlamını ve hakikatin özünü anlatan Sondakikagazetem.com yazarı Münir Aydın, hayatı sarsan sözleriyle vicdanlarımızı yoklamaya davet ediyor.
– Münir Bey, bugünlerde en çok üzerinde düşündüğünüz kavram nedir?
 
Münir Aydın: Helalleşme… İnsanın kendisiyle, Rabbiyle, annesiyle babasıyla, çocuklarıyla, kardeşleriyle ve hatta hiç tanımadığı insanlarla bile gönül düzeyinde helalleşmesi… Çünkü helalleşmek, geçmişin yükünü sırtımızdan indirmenin adıdır. Yıllarca biriktirdiğimiz kırgınlıklar, borçlar, vefasızlıklar, unuttuğumuzu sandığımız acılar; aslında her gün omuzlarımızı ağrıtıyor.
 
– Bu helalleşme meselesini en çok hangi olaylardan sonra düşünür oldunuz?
 
Münir Aydın: Cenaze namazlarında… Bir tabutun başında “Hakkınızı helal ediyor musunuz?” diye sorulunca, aslında hepimiz kendi vicdanımızla baş başa kalıyoruz. O yüzden yaşarken helalleşmek gerekir. Ölüp de helallik istemek kolaydır; esas erdem, hayattayken bunu başarabilmekte.
 
– Peki insan neden helalleşemez?
 
Münir Aydın: Çünkü kibir var, korku var, suçluluk var. Birine ‘Hakkını helal et’ demek cesaret ister. Kendini küçük düşürmek değil, insan olduğunu kabul etmektir. Bizde özür dilemek ya da helallik istemek zayıflık gibi görülür. Oysa Peygamber Efendimiz, “Özür dilemek erdemdir” buyuruyor.
 
– Günümüz dünyasında en büyük eksiklik nedir sizce?
 
Münir Aydın: Vefa… Çabuk tüketiyoruz. Dostlukları, sevgileri, idealleri… Bir de şefkat eksik. Merhamet var ama şefkat başka. Merhamet acımaktır; şefkat ise acıdığına dokunmaktır, yanında durmaktır.
 
– Bu şefkat ve helalleşme meselesini yazılarınızda daha çok işlemek istiyor musunuz?
 
Münir Aydın: Elbette. Çünkü yazmak, susan kalplerin sesi olmaktır. Belki benim kelimelerimle birinin yüreği ferahlar, birinin alnındaki kırışık çözülür. Buna vesile olabilmek için yazıyorum.
 
– Son olarak okuyucularımıza ne söylersiniz?
 
Münir Aydın: Gün bittiğinde içinizi yoklayın. Kime kırıldınız, kimi kırdınız, kimde hakkınız kaldı, kimin hakkı sizde kaldı? Bu dünyanın en büyük zenginliği, vicdan rahatlığıdır. Helalleşin. Dünya kısa, ölüm yakın, yol uzun…
---
“Helalleşmek; yüklerini hafifletip, kalbini yeryüzüne emanet bırakmaktır.”
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sondakikagazetem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.