SESSİZ FIRTINA: AİLE İÇİ İLETİŞİMİN GÖRÜNMEYEN TEHLİKESİ
Gündem
18.06.2025 - 13:25, Güncelleme:
18.06.2025 - 13:39 118 kez okundu.
SESSİZ FIRTINA: AİLE İÇİ İLETİŞİMİN GÖRÜNMEYEN TEHLİKESİ
Uzman Klinik Psikolog Esra Çelik uyarıyor: "Konuşulmayan her duygu, ilişkilerde sessiz bir duvar örer."
Aile İçinde Sessiz Çatışmalar ve Pasif-Agresif Davranışlar: Uzm. Kl. Psk. Esra Çelik’le Söyleşi
Röportaj: www.sondakikagazetem.com
Aile içindeki iletişim, sağlıklı ilişkilerin temel taşlarından biri. Ancak bazen bu iletişim açık bir şekilde kurulmak yerine, sessizlikle veya dolaylı yollarla yürütülüyor. Bu hafta, Uzman Klinik Psikolog Esra Çelik ile aile içinde giderek yaygınlaşan ancak genellikle fark edilmeyen bir konu üzerine konuştuk: sessiz çatışmalar ve pasif-agresif davranışlar.
---
Sessiz çatışmalar tam olarak nedir ve ailelerde nasıl ortaya çıkar?
Esra Çelik: Sessiz çatışmalar, bireylerin duygu ve düşüncelerini açıkça ifade etmekten kaçındığı, bunun yerine susarak, mesafe koyarak veya ima yoluyla tepkilerini gösterdiği durumlardır. Örneğin, bir aile bireyinin bilinçli olarak diğerini görmezden gelmesi, iğneleyici esprilerle veya alaycı ifadelerle rahatsızlığını ifade etmesi bu duruma örnektir. Bu çatışmalar, çözüm yerine daha çok kırgınlık ve duygusal uzaklık yaratır.
---
Pasif-agresif davranışlar bu sürecin neresinde yer alıyor?
Pasif-agresiflik, sessiz çatışmaların en görünmez ama en yıpratıcı parçalarından biri. Genellikle bireyler öfkelerini doğrudan ifade etmek yerine dolaylı yollarla tepki verir. Örneğin, "Tamam yaparım" deyip işi bilerek geciktirmek ya da birine kırgın olduğu halde “Bir şeyim yok” deyip soğuk davranmak gibi. Bu davranışlar çoğunlukla çocuklukta bastırılmış duyguların, aşırı otoriter ya da aşırı kaçınmacı aile ortamlarının bir yansımasıdır.
---
Aile içindeki bu sessiz çatışmalar uzun vadede ne gibi zararlar verir?
Sessiz çatışmalar, aile bireyleri arasında duygusal bağların zayıflamasına yol açar. Bu durum zamanla biriken öfke ve kırgınlıklarla beslenir. Çocuklar, bu sağlıksız iletişim biçimini model alır ve yetişkin olduklarında sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanabilir. Ayrıca problem çözme becerilerinin gelişmesi de sekteye uğrar çünkü aile içinde açık bir çözüm dili oluşmaz.
---
Bu davranış biçimlerinin üstesinden gelmek mümkün mü? Neler önerirsiniz?
Elbette mümkün. İlk adım, açık iletişimi teşvik etmek. Duyguları bastırmak yerine, net ve saygılı bir şekilde ifade etmek gerekiyor. “Sen hep böylesin” demek yerine, “Bu davranış beni üzüyor” demek çok daha yapıcı. Ayrıca öfkeyi bastırmak yerine sağlıklı yollarla ifade etmek, aile bireylerine empati geliştirme fırsatı sunmak da çok kıymetli. İletişimin tıkandığı ve bireylerin kendi başına çözemediği durumlarda ise bir uzmandan destek almak en doğru yaklaşım olacaktır.
---
Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?
Sessiz çatışmalar ve pasif-agresif davranışlar, ilişkinin farkında olmadan içten içe çürümesine neden olabilir. Bu yüzden duyguların konuşulabildiği, bireylerin kendini rahatça ifade edebildiği bir aile ortamı oluşturmak çok değerlidir. Bu konuda atılan her adım, sadece bugünü değil, gelecek kuşakların da sağlıklı iletişim kurmasını etkiler.
Uzm. Kl. Psk. Esra Çelik’e bu değerli bilgileri için teşekkür ederiz.
Uzman Klinik Psikolog Esra Çelik uyarıyor: "Konuşulmayan her duygu, ilişkilerde sessiz bir duvar örer."
Aile İçinde Sessiz Çatışmalar ve Pasif-Agresif Davranışlar: Uzm. Kl. Psk. Esra Çelik’le Söyleşi
Röportaj: www.sondakikagazetem.com
Aile içindeki iletişim, sağlıklı ilişkilerin temel taşlarından biri. Ancak bazen bu iletişim açık bir şekilde kurulmak yerine, sessizlikle veya dolaylı yollarla yürütülüyor. Bu hafta, Uzman Klinik Psikolog Esra Çelik ile aile içinde giderek yaygınlaşan ancak genellikle fark edilmeyen bir konu üzerine konuştuk: sessiz çatışmalar ve pasif-agresif davranışlar.
---
Sessiz çatışmalar tam olarak nedir ve ailelerde nasıl ortaya çıkar?
Esra Çelik: Sessiz çatışmalar, bireylerin duygu ve düşüncelerini açıkça ifade etmekten kaçındığı, bunun yerine susarak, mesafe koyarak veya ima yoluyla tepkilerini gösterdiği durumlardır. Örneğin, bir aile bireyinin bilinçli olarak diğerini görmezden gelmesi, iğneleyici esprilerle veya alaycı ifadelerle rahatsızlığını ifade etmesi bu duruma örnektir. Bu çatışmalar, çözüm yerine daha çok kırgınlık ve duygusal uzaklık yaratır.
---
Pasif-agresif davranışlar bu sürecin neresinde yer alıyor?
Pasif-agresiflik, sessiz çatışmaların en görünmez ama en yıpratıcı parçalarından biri. Genellikle bireyler öfkelerini doğrudan ifade etmek yerine dolaylı yollarla tepki verir. Örneğin, "Tamam yaparım" deyip işi bilerek geciktirmek ya da birine kırgın olduğu halde “Bir şeyim yok” deyip soğuk davranmak gibi. Bu davranışlar çoğunlukla çocuklukta bastırılmış duyguların, aşırı otoriter ya da aşırı kaçınmacı aile ortamlarının bir yansımasıdır.
---
Aile içindeki bu sessiz çatışmalar uzun vadede ne gibi zararlar verir?
Sessiz çatışmalar, aile bireyleri arasında duygusal bağların zayıflamasına yol açar. Bu durum zamanla biriken öfke ve kırgınlıklarla beslenir. Çocuklar, bu sağlıksız iletişim biçimini model alır ve yetişkin olduklarında sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanabilir. Ayrıca problem çözme becerilerinin gelişmesi de sekteye uğrar çünkü aile içinde açık bir çözüm dili oluşmaz.
---
Bu davranış biçimlerinin üstesinden gelmek mümkün mü? Neler önerirsiniz?
Elbette mümkün. İlk adım, açık iletişimi teşvik etmek. Duyguları bastırmak yerine, net ve saygılı bir şekilde ifade etmek gerekiyor. “Sen hep böylesin” demek yerine, “Bu davranış beni üzüyor” demek çok daha yapıcı. Ayrıca öfkeyi bastırmak yerine sağlıklı yollarla ifade etmek, aile bireylerine empati geliştirme fırsatı sunmak da çok kıymetli. İletişimin tıkandığı ve bireylerin kendi başına çözemediği durumlarda ise bir uzmandan destek almak en doğru yaklaşım olacaktır.
---
Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?
Sessiz çatışmalar ve pasif-agresif davranışlar, ilişkinin farkında olmadan içten içe çürümesine neden olabilir. Bu yüzden duyguların konuşulabildiği, bireylerin kendini rahatça ifade edebildiği bir aile ortamı oluşturmak çok değerlidir. Bu konuda atılan her adım, sadece bugünü değil, gelecek kuşakların da sağlıklı iletişim kurmasını etkiler.
Uzm. Kl. Psk. Esra Çelik’e bu değerli bilgileri için teşekkür ederiz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.