Kaybedenler mi, vazgeçenler mi?
Birçok sporcu, kaybetmekten korkar.
Ama bilmez ki asıl kayıp, vazgeçtiğin anda başlar.
Skor tabelası sana mağlubiyet yazabilir.
Tribünler sessiz kalabilir.
Ama sen sahada son düdüğe kadar savaşmışsan, aslında asla kaybetmedin.
Sporun bize öğrettiği en büyük ders
Spor, insana her gün şunu öğretir:
“Düştüğünde değil, kalkmadığında yenilirsin.”
Koşamaz hale gelsen bile yürürsün, yürüyemezsen sürünürsün, ama hedefin aklından çıkmaz.
İşte şampiyon ruhu budur.
Motivasyonun kaynağı: İman, azim ve istikrar
Bir sporcuya en büyük motivasyonu veren şey, yalnızca kupa ya da alkış değildir.
-
Kendine duyduğu iman
-
Emek vermekten yılmayan azim
-
Her gün disiplinle devam ettiren istikrar
Bunlar yoksa, yetenek bile bir noktada yarı yolda kalır.
Ama bunlar varsa, ortalama yetenek bile zirveye yürür.
Sonuç: Asıl zafer içindedir
Hayatta ve sahada en büyük zafer, içindeki sesi susturmamaktır.
Başkaları pes et dediğinde, sen “bir adım daha” diyebiliyorsan;
işte o zaman, skordan bağımsız olarak kazanan sensin.
3 Maddede Özet:
-
Gerçek zafer, asla vazgeçmemektir.
-
Spor, düşsen de kalkmayı öğreten bir hayat okuludur.
-
Kazananlar, skoru değil; mücadeleyi bırakmayanlardır.