Münir AYDIN
Köşe Yazarı
Münir AYDIN
 

Kalbin Unuttuğu Şeyi Aklın Hatırlaması Ne Fayda?

Bilgi çağındayız ama hikmet kıtlığı yaşıyoruz. Peki, neden çok şey biliyoruz da çok az şey anlıyoruz? Köyün en yaşlısı “çok konuşan az bilir” derdi. O zamanlar bu söze gülüp geçmiştik. Çünkü çok okumanın, çok konuşmanın, çok düşünmenin bizi daha “bilgili” yapacağına inandırıldık. Oysa zamanla gördük ki, çok bilen değil; derin gören değiştiriyor dünyayı. Modern Zihin, Eski Kalp İnsan aklını geliştirdik, makineleri konuşturduk ama kalbi susturduk. Bilgiyi büyüttük, ruhu küçülttük. Artık diplomalarımız var ama edebimiz eksik. Uzmanlıklarımız var ama hikmetimiz yok. Konuşmalarımız uzun, anlamlarımız sığ. Kalpsiz Bilginin Tehlikesi Bugün dünyada en çok tartışılan konuların çoğu, bilgiyle değil merhametle çözülmesi gereken meseleler. Ama biz hâlâ rakamlarla konuşuyoruz, istatistiklerle ağlıyoruz, grafiklerle bağırıyoruz. Bir çocuğun açlığı, bir annenin feryadı, bir halkın dramı… Raporlara sığmaz bu. Kalbe dokunmadıkça, sadece “veri” olur. Peki Ne Eksik? Eksiğimiz hikmettir. Bilgiyi insanın kalbiyle buluşturan, öğrenmeyi anlamaya dönüştüren, aklı gönülle evlendiren o eski meçhul; hikmet. Ve bu çağda en çok kaybettiğimiz de odur. Bir Hatırlayış: Hz. Ali der ki: “İlim maldan hayırlıdır. Çünkü ilim seni korur; malı ise sen korursun.” Bugün bilgiyle değil hikmetle korunmaya ihtiyacımız var. Kalbiyle düşünen, vicdanıyla yürüyen insanlara… Bilgi seni konuşkan yapar. Hikmet ise sessizliğinde derinlik kazandırır. O yüzden, çok konuşma çağında kalbini konuştur.  
Ekleme Tarihi: 03 Ağustos 2025 -Pazar
Münir AYDIN

Kalbin Unuttuğu Şeyi Aklın Hatırlaması Ne Fayda?

Bilgi çağındayız ama hikmet kıtlığı yaşıyoruz.

Peki, neden çok şey biliyoruz da çok az şey anlıyoruz?

Köyün en yaşlısı “çok konuşan az bilir” derdi.

O zamanlar bu söze gülüp geçmiştik.

Çünkü çok okumanın, çok konuşmanın, çok düşünmenin bizi daha “bilgili” yapacağına inandırıldık.

Oysa zamanla gördük ki, çok bilen değil; derin gören değiştiriyor dünyayı.

Modern Zihin, Eski Kalp

İnsan aklını geliştirdik, makineleri konuşturduk ama kalbi susturduk.

Bilgiyi büyüttük, ruhu küçülttük.
Artık diplomalarımız var ama edebimiz eksik.
Uzmanlıklarımız var ama hikmetimiz yok.
Konuşmalarımız uzun, anlamlarımız sığ.

Kalpsiz Bilginin Tehlikesi

Bugün dünyada en çok tartışılan konuların çoğu, bilgiyle değil merhametle çözülmesi gereken meseleler.

Ama biz hâlâ rakamlarla konuşuyoruz, istatistiklerle ağlıyoruz, grafiklerle bağırıyoruz.

Bir çocuğun açlığı, bir annenin feryadı, bir halkın dramı…
Raporlara sığmaz bu. Kalbe dokunmadıkça, sadece “veri” olur.

Peki Ne Eksik?

Eksiğimiz hikmettir.
Bilgiyi insanın kalbiyle buluşturan, öğrenmeyi anlamaya dönüştüren, aklı gönülle evlendiren o eski meçhul; hikmet.

Ve bu çağda en çok kaybettiğimiz de odur.

Bir Hatırlayış:

Hz. Ali der ki: “İlim maldan hayırlıdır. Çünkü ilim seni korur; malı ise sen korursun.”

Bugün bilgiyle değil hikmetle korunmaya ihtiyacımız var.
Kalbiyle düşünen, vicdanıyla yürüyen insanlara…

Bilgi seni konuşkan yapar. Hikmet ise sessizliğinde derinlik kazandırır.
O yüzden, çok konuşma çağında kalbini konuştur.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sondakikagazetem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.