Bugün her yerde konuşanlar var. Sosyal medya, ekranlar, sokaklar, evler… Ama dinleyen var mı?
Kur’an, insanın dilini değil; kalbini muhatap alır. Çünkü söz, anlam bulmazsa sadece bir ses olur. Oysa insanı olgunlaştıran şey, ne kadar konuştuğu değil; ne kadar anladığıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyuruyor ki:
“Ya hayır söyleyin ya da susun.”
Ama biz bazen ne hayır söylüyoruz ne de susabiliyoruz.
Günümüz insanı her konuda fikri olan ama derdi olmayan bir kalabalığa dönüştü. Bu da bizi “anlamdan uzak bir gürültü toplumu” haline getirdi.
Tasavvufta bir söz vardır:
“Söz kalpten çıkarsa kalbe gider. Dilden çıkarsa kulağa ulaşmadan dağılır.”
Bugün çok söz var ama az etki var. Çünkü kalpten değil, egodan geliyor çoğu…
Zihin yorar, dil yıpratır ama sükût inşa eder. Sessizliğin kıymeti, konuşanın samimiyetine bağlıdır.
“Söz, kalbin aynasıdır. Gönül temiz değilse, dil de incitir.”
1. Günümüzde konuşmak çoğaldı, ama anlamak azaldı.
2. İslam’da sözün değeri kalpten çıkmasına bağlıdır.
3. Sessizlik, modern gürültü çağında bir ibadete dönüşmüştür.