Hayat, sabretmeyi bilmeyenler için çok dar bir sokaktır.
Çünkü insanın istediği her şey hemen olmaz.
Ne dualarımız, ne hayallerimiz, ne de kalbimizde taşıdığımız o sessiz dilekler…
Hepsinin bir zamanı vardır.
Biz sabırsızlanırız; hemen olsun, hemen gelsin isteriz.
Oysa unuturuz; Allah her duayı kabul eder ama her kabul, bizim anladığımız şekilde değildir.
Bazen bekleriz… Aylarca, yıllarca…
Ve deriz ki, “Rabbim dualarımı duymuyor mu?”
Oysa O duyar, bilir, görür. Ama kulunun kendisi için en hayırlı vakitte olmasını ister.
Çünkü her şey vaktini bekler.
Bir çiçek bile, toprağın altında karanlıkta uzun zaman geçirir.
Toprağın altında kaldığı için şikayet etmez, bilir ki zamanı gelince, güneşi görecektir.
Sabır, sadece beklemek değildir.
Sabır, beklerken güzel kalabilmektir. İçindeki umudu ve inancı diri tutabilmektir.
Sabır, “Ben biliyorum ki, Rabbim beni unutmuyor” diyebilmektir.
İşte o zaman, beklediğin neyse, geldiğinde seni daha güçlü bulur.
O zaman anlarız ki, sabır aslında zaferin en sessiz yol arkadaşıdır.
Bil ki kardeşim, sabırla edilen dua, zamanı geldiğinde hayatını güzelliklerle kuşatır. Gecikme varsa, bu bir red değil; hazırlıktır.
-
Hayatta her şeyin bir vakti vardır; dua bile zamanı gelince kabul olur.
-
Sabır, beklemek değil; beklerken güzel kalabilmektir.
-
Gecikme red değildir, hazırlanmandır.