Gece olunca, herkes uyurken mutfağa gitme isteği…
Dolabı açıp kapatma, “bir şey yesem mi?” diye düşünme…
Bu durumu yaşayan çok insan var.
Tıp buna Gece Yeme Sendromu diyor.
Ama aslında mesele sadece tıp değil, psikoloji meselesi.
Gündüz kendini tutarsın, iş, çocuk, hayat koşturması içinde yemek aklına bile gelmez.
Ama gece…
Sessizlik çöker, düşünceler artar.
Gün boyu bastırdığın duygular su yüzüne çıkar.
Ve yemek, o duyguları bastırmanın en kolay yoludur.
Gece yeme sendromunda insanlar, özellikle karbonhidratlı, şekerli gıdalara yönelir.
Çünkü o yiyecekler mutluluk hormonu salgılatır.
Ama bu geçici mutluluk, sabah pişmanlıkla biter.
Çözümü ne?
Önce gün içinde kendini aç bırakmamak.
İkincisi, duygusal açlığı fark etmek.
Gerçekten aç mısın, yoksa canın mı sıkkın?
Yatmadan önce meditasyon, dua, nefes egzersizi yapmak da yeme isteğini azaltır.
Unutma, gece yeme sendromunda mideni değil, ruhunu doyurman gerekir.
“Gece yediğin lokmalar mideni değil, hislerini doldurmaya çalışır.”