Karnınız tok ama yorgun, halsiz ya da huzursuz musunuz? Belki de vücudunuzun doymaya ihtiyacı yoktur; doğru besinlere ulaşmaya ihtiyacı vardır.
Tokluk Her Zaman Doymak Değildir
Modern yaşamda pek çok kişi kalori alımını yeterli zannetse de, mikro besin eksiklikleri nedeniyle bedeni hala aç kalabiliyor.
Bu duruma bilimsel literatürde "gizli açlık" deniyor. Yani; tabağınız dolu, mideniz dolmuş olabilir ama hücreleriniz hâlâ bazı vitamin ya da mineralleri bekliyor olabilir.
Paketli Gıdaların Doyurmayan Yüzü
Hazır ve işlenmiş gıdalar genellikle yüksek kalori içerirken, besleyici değeri düşüktür. A, D, B12 vitaminleri, magnezyum, demir gibi temel elementler çoğu zaman bu yiyeceklerde ya hiç yoktur ya da yeterli değildir.
Bu da uzun vadede halsizlik, dikkat eksikliği, sinirlilik gibi belirtilerle kendini gösterir.
Vücut Sinyal Verir, Yeter Ki Dinleyin
Sürekli tatlı isteği, aniden gelen açlık krizleri, yemek yedikten sonra dahi bitmeyen huzursuzluk…
Bunlar çoğu zaman yalnızca kan şekeri dalgalanması değil, eksik kalan mikro besinlerin çığlığıdır.
Bu sinyalleri doğru okumak, sağlıklı bir beslenme planı oluşturmanın ilk adımıdır.
Çözüm: Zenginlik Sadece Kaloride Değil
Gizli açlığı önlemenin yolu, sadece ne kadar yediğinize değil, ne yediğinize de odaklanmaktan geçer.
Mevsim sebzeleri, renkli salatalar, yağlı tohumlar, fermente gıdalar ve su…
Her biri, vücudunuzu gerçek anlamda doyuran besinlerdir.
Diyetisyenin Notu:
Yeterince yememe rağmen hâlâ enerjisiz hissediyorsanız, bir adım geri çekilin ve tabaklarınıza tekrar bakın.
Vücudun ihtiyacı olan şey kalori değil; denge, kalite ve çeşitlilik olabilir.
Sağlıklı beslenme; göz doysun diye değil, hücreler gülsün diye yapılır.