Hakikat, bazen alkış getirmez; bazen yalnızlık, bazen de eleştiri getirir. Ama hakikati dile getirmekten vazgeçmek, insanın kendi vicdanına ihanetidir.
Hayat, çoğu zaman bizden kolay yolu seçmemizi ister. Susmak kolaydır, eğilip bükülmek kolaydır. Zor olan, doğruları dile getirmektir. Hele ki bu doğrular, güçlü olanların hoşuna gitmiyorsa. Ama unutmayalım ki, hakikat söylenmezse çürür, insan ise çürüyen bir gerçeğin içinde kendi sesini kaybeder.
Neden Zordur?
- Toplumsal baskı: “Bunu söyleme, başına iş alırsın” fısıltısı
- Yalnız kalma korkusu: Gerçeğin bedelini çoğu zaman yalnız ödersin
- Menfaat çatışması: Hakikat, çıkarla çarpışınca kaybeden çoğu zaman hakikat olur
Hakikati Korumak İçin
- Vicdanı rehber edinmek – Başkalarının onayına değil, kendi vicdanına kulak ver
- Sabırlı olmak – Doğrunun değeri, hemen anlaşılmayabilir
- Sözünü hikmetle söylemek – Hakikat, sert bir kılıç değil, iyileştiren bir ilaç olmalı
- Korkuyla bağını kesmek – Korku, hakikatin en büyük sansürcüsüdür
Yani demem o ki ..
Doğruyu söylemenin bedeli bazen ağırdır. Ama sessiz kalmanın bedeli, insanın kendi aynasına bakamamasıdır. Ve o bedel, diğerlerinden çok daha ağırdır.