Modern hayat, insanı dış dünyada hızlandırırken, iç dünyasında yavaşlatıyor.
Günümüzde insanlar, maddî başarıya ulaşmak için koşarken, ruhsal ihtiyaçlarını çoğu zaman ihmal ediyor. Halbuki insan, sadece biyolojik bir varlık değil; psikolojik, sosyal ve manevî boyutları olan bütüncül bir varlıktır.
Psikolojide “anlam arayışı” diye bir kavram vardır. İnsan, hayatında anlam bulduğunda zorluklara karşı daha dirençli olur. Viktor Frankl’ın dediği gibi, “Yaşamak için bir nedeni olan, her nasılsa katlanabilir.” Bu nedenle, insanın ruh haritasında iman, değerler ve aidiyet duygusu önemli yer tutar.
Modern stres, yalnızca iş yükünden değil; amaçsızlıktan, köksüzlükten ve manevî bağların zayıflamasından beslenir. Bunu tedavi etmenin yolu, hem bilimsel hem de manevi kaynakları birlikte kullanmaktır. Namaz, dua, tefekkür gibi manevi pratikler; psikolojik sağlamlık için güçlü desteklerdir.
Demem o ki...
Hayat, sadece hedefe koşmak değil; o yolda kalbini ve ruhunu da besleyebilmektir.