Hakkı Bilgen – Köşe Yazarı
Köşe Yazarı
Hakkı Bilgen – Köşe Yazarı
 

SUSKUNLUĞUN KÜLTÜRÜ

Sessizlik sadece sesin yokluğu değildir; bazen bir toplumun bastırdığı vicdanın yankısıdır. Bir zamanlar insanlar konuşmaktan korkmazdı. Sokakta, kahvede, camide fikir söylenirdi. Hatta karşılıklı bağrılarak tartışılır, sonra birlikte çay içilirdi. Şimdi ise sessizliğin sarmalına hapsolmuş gibiyiz. Konuşanlar değil, susanlar çoğaldı. Peki, neden? Konuşamayan Toplum, Duyamayan Topluma Dönüşür Bir toplumda herkes aynı şeyi konuşuyorsa, orada özgürlük değil otomatizm vardır. Farklı düşüncelerin bastırıldığı yerlerde önce kelimeler sonra duygular ölür. Çünkü düşünce, ancak ifade edilerek var olur. Sözünü Yutan Nesil Bugünün gençleri, fikir üretmek yerine paylaşım üretiyor. Eleştiri yerine algoritmaya uyum sağlıyor. Sosyal medyada her şey konuşuluyor gibi görünse de, aslında herkes birbirinin yankısı. Gerçek düşünceler değil, trend olan kelimeler dolaşıyor. Cesaret: Yeni Neslin Unuttuğu Kelime Söylemek cesaret ister. Hele ki herkesin alkışladığı yerde ‘durun’ diyebilmek, en yüksek sestir. Ama bugün herkes alkışa aç, linçten korkar hale geldi. Oysa suskunluk çoğalırsa, haksızlık da çoğalır. Kültürel Hafıza: Hatırlama Cesareti Her susturulan söz, tarihe bir yük bindirir. Zamanla hafıza körelir. Oysa bizler, susturulan kelimelerin çocuklarıyız. Kimi zaman bir kitapla, kimi zaman bir şarkıyla, kimi zaman bir fısıltıyla büyüdük. Ve Son Olarak... Toplumsal ilerleme, sadece teknolojiyle değil; konuşulabilen fikirlerle mümkündür. Konuşmadığımız her konu, bizi biraz daha susturur. Suskunluk kültürü yayılırsa, insanlık sessizliğe gömülür.
Ekleme Tarihi: 03 Ağustos 2025 -Pazar
Hakkı Bilgen – Köşe Yazarı

SUSKUNLUĞUN KÜLTÜRÜ

Sessizlik sadece sesin yokluğu değildir; bazen bir toplumun bastırdığı vicdanın yankısıdır.

Bir zamanlar insanlar konuşmaktan korkmazdı. Sokakta, kahvede, camide fikir söylenirdi.

Hatta karşılıklı bağrılarak tartışılır, sonra birlikte çay içilirdi.

Şimdi ise sessizliğin sarmalına hapsolmuş gibiyiz. Konuşanlar değil, susanlar çoğaldı. Peki, neden?

Konuşamayan Toplum, Duyamayan Topluma Dönüşür

Bir toplumda herkes aynı şeyi konuşuyorsa, orada özgürlük değil otomatizm vardır.

Farklı düşüncelerin bastırıldığı yerlerde önce kelimeler sonra duygular ölür. Çünkü düşünce, ancak ifade edilerek var olur.

Sözünü Yutan Nesil

Bugünün gençleri, fikir üretmek yerine paylaşım üretiyor.

Eleştiri yerine algoritmaya uyum sağlıyor.

Sosyal medyada her şey konuşuluyor gibi görünse de, aslında herkes birbirinin yankısı.

Gerçek düşünceler değil, trend olan kelimeler dolaşıyor.

Cesaret: Yeni Neslin Unuttuğu Kelime

Söylemek cesaret ister. Hele ki herkesin alkışladığı yerde ‘durun’ diyebilmek, en yüksek sestir.

Ama bugün herkes alkışa aç, linçten korkar hale geldi.

Oysa suskunluk çoğalırsa, haksızlık da çoğalır.

Kültürel Hafıza: Hatırlama Cesareti

Her susturulan söz, tarihe bir yük bindirir. Zamanla hafıza körelir.

Oysa bizler, susturulan kelimelerin çocuklarıyız.

Kimi zaman bir kitapla, kimi zaman bir şarkıyla, kimi zaman bir fısıltıyla büyüdük.

Ve Son Olarak...

Toplumsal ilerleme, sadece teknolojiyle değil; konuşulabilen fikirlerle mümkündür.
Konuşmadığımız her konu, bizi biraz daha susturur.
Suskunluk kültürü yayılırsa, insanlık sessizliğe gömülür.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sondakikagazetem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.