“Ey kendi nefislerine zulmeden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.” (Zümer, 53)
Sevgili kardeşlerim,
İnsanoğlu hata eder. Hata, insanın yaratılışında vardır. Ama tövbe etmek de bizim fıtratımızda var. Rabbimiz, ne kadar günahkâr olursak olalım, affına sığınmamızı ister. Çünkü O’nun kapısı hiçbir zaman kapanmaz.
Bir genç düşünün… Yıllarca namaz kılmamış, yanlış yollar seçmiş. Bir gün hastane odasında, “Ya Rabbi! Bir fırsat ver” demiş. O genç, o günden sonra hayatını değiştirmiş. İman, öyle bir nimettir ki, kalbe girdi mi, tüm karanlıkları aydınlatır.
Kardeşlerim,
Biz bazen insanlar gibi zannederiz Rabbimizi. “Ben çok günah işledim, artık affetmez” deriz. Oysa insan darılır, kin tutar; Allah ise affetmekten hoşlanır. Ne kadar uzağa gitmiş olursak olalım, bir secde bizi O’na yaklaştırır.
Önemli olan, samimiyetle dönüş yapabilmektir. Tövbe, sadece dil ile “estağfirullah” demek değildir. Kalp ile pişman olmak, bir daha aynı hatayı yapmamaya niyet etmektir.
Gelin, bugün bir başlangıç yapalım. Rabbimizin kapısını çalalım. Çünkü o kapı, kul kapısı gibi kilitlenmez.
Dua:
Ya Rabbi, kalplerimizi sana yönelt. Hatalarımızı affet. Bizi bağışladığın kullar arasına kat. İmanımızı koru, huzurumuzu daim eyle.