İhlâs Nedir? İhlâs, kulun yaptığı her işi yalnızca Allah rızası için yapmasıdır. Riya karışmadan, gösteriş olmadan, insanların beğenisi gözetilmeden. Kalbin, yalnızca Rabbin bakışına açık tutulmasıdır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “De ki: Ben, dinimi yalnızca Allah’a has kılarak O’na kulluk ederim.” (Zümer, 39/14) Yani ihlâs, dinin özü, kulluğun ruhudur. Dıştan bakanlar senin ameline bakar, Rabbimiz ise niyetine. İhlâs Neden Zordur? Çünkü nefis övülmeyi sever. İnsan, yaptığı iyiliğin bilinmesini ister. Alkışlanmak, takdir edilmek ister. Oysa ihlâs, kalben şöyle diyebilmektir: “Kimse bilmesin, Rabbim bilsin yeter.” Bu yüzden Hasan-ı Basrî şöyle der: “İhlâs, nefsin en çok zorlandığı ameldir. Çünkü bunda kulun nefsine bir pay yoktur.” İhlâsın İşaretleri Nelerdir? Kimsenin görmediği yerde de aynı güzelliği göstermek. Övülse de yerilse de ameline devam etmek. İyiliği gizlemek, kötülükten samimiyetle sakınmak. Yaptığını başa kakmamak, hatırlatmamak. Bir hikâyede anlatılır: Bir derviş yıllarca insanlara gizlice yardım eder. Vefatından sonra bir çuval içinde, “Bu yardımlar Rabbimin hatırına yapıldı. Ne isim, ne iz bırakmak isterim.” yazılı bir not bulunur. İşte bu, ihlâstır. İhlâs Sahibini Nereye Götürür? İhlâs, kul ile Allah arasındaki en saf bağdır. O bağ kurulursa, az amelle çok rahmet gelir. Nitekim İmam Gazâlî şöyle der: “Bir amel, ihlâsla yapılırsa onun azı çok gibi değerlendirilir.” Peygamber Efendimiz (s.a.v) de şöyle buyurur: “Allah, yalnızca kendisi için yapılanı kabul eder.” (Nesâî, Cihâd, 24) İhlâsı Nasıl Kazanırız? Niyeti sık sık gözden geçirerek. Riyanın kokusunu hisseder hissetmez kalbi yenileyerek. Her amelden sonra şunu sorarak: “Rabbim buna razı oldu mu?”   İhlâs, kalbin yalnızca Allah’a dönük hâlidir. O halde dünya görmese de olur, kalabalıklar alkışlamasa da… Çünkü Allah bilir. Ve O’nun bildiği bir amel, zayi olmaz.