Modern çağ, insanı yalnızlaştırmadı sadece; aynı zamanda kendi yalnızlığını da konuşamaz hale getirdi.
Kalabalıklar içinde kaybolan, gürültüde kendi sesini duyamayan bir neslin çocuklarıyız artık.
Yüz yüze bakmanın yerini ekranlar, göz göze gelmenin yerini emojiler aldı.
Eskiden bir mahallede bir çocuk ağlasa, komşunun elinden süt şişesi eksik olmazdı.
Şimdi, apartman dairelerinin arasında ağlayan çocuklar var ama duyan yok.
Çünkü duvarlarımız kalınlaştı, kalplerimiz gibi.
Sosyal medya çağında yaşıyoruz ama gerçek anlamda “sosyal” olamıyoruz.
Beğeni butonları ile ölçülen değerimiz, sessizce geçirdiğimiz bir geceyi anlamıyor.
Bir fotoğrafa verilen 300 beğeni, bir selamın sıcaklığını veremiyor.
Biz, kendi kendimize kalabalık olan bir toplum olduk.
Ne garip…
İnsanın insanı en çok anladığı zamanlar, en çok sessiz kaldığı anlarmış.