“Kendini kıyıya vuran dalga sanma; belki de fırtına henüz dinmedi.”
Hayat, çoğu zaman bize hep ortasında yaşanması gereken bir düzlem gibi sunulur.
Başarı, kalabalıklar, alkışlar, hız…
Oysa insan, bazen kıyıya çekilmek ister.
Sessizliğe. Sakinliğe. Anlamaya…
Kıyıya Çekilmek Kaçmak mı?
Hayır. Kıyıya çekilmek bazen bir direniştir. “Dur!” diyebilmektir.
Her şeyin ortasında olma baskısından uzaklaşıp kendi sesini duyabilmektir.
Toplum bize hep “koş” derken, kıyıdaki insan “düşün” diyendir.
Kıyıda Kimler Vardır?
Kıyıda olanlar; çok konuşan değil, çok dinleyenlerdir.
Herkesin ‘ne kadar kazandın?’ diye sorduğu dünyada, ‘ne kaybettin?’ diye soranlardır.
Belki bir öğretmen, bir şair, bir çiftçi, bir derviş…
Kıyıdan Bakınca Ne Görünür?
Daha net, daha sade bir hayat.
Daha gerçek. Kalbin sesi daha yüksek çıkar.
Kıyıya vuran her dalga bir hatırayı getirir insana.
Ve belki de en çok orada kendinle barışırsın.
“Kıyıda olmak yalnızlık değil, bazen en büyük buluşmadır: Kendinle.”