Fatih Demirağ – Köşe Yazarı
Köşe Yazarı
Fatih Demirağ – Köşe Yazarı
 

Anı Yaşamak Mı, Geleceği Planlamak Mı?

Hayat, anın içindeki güzellikleri kaçırmadan geleceğe doğru yürümeyi öğrenmektir. Peki insan ne zaman durmalı, ne zaman ilerlemeli? Bir yanı geçmişe bağlı, bir yanı geleceğe endişeli bir yolcuyuz. Modern yaşam bize sürekli “anı yaşa” telkininde bulunuyor. Reklamlar, kişisel gelişim kitapları, sosyal medya… Her şey ‘şu an’ın kıymetini bilmemizi salık veriyor. Oysa gerçek şu ki insan, yalnızca “şu an”dan ibaret değildir. Geçmişin hatıraları, geleceğin hayalleriyle örülüdür içimiz. Ama plan yaparken hayatın ta kendisini ertelemiyor muyuz? Hedefler uğruna harcanan günler, bir bakmışsın yıllara dönüşmüş. “Yarın” dediklerimiz, bugünü es geçerken içimizde bir huzursuzluk büyür: “Ya hiç olmazsa?” Oysa geleceği düşleyip plan yaparken bile, “şu an”a temas etmeden yaşam gerçek anlamını bulamaz. Çünkü asıl güç, bugünü fark etmekte, bugünden yol alabilmektedir. “Ne bugünü tüket, ne yarını takıntı yap.” Hayat ne sadece planla yürür ne de başıboş serbestlikle güzelleşir. Dengedir önemli olan. Tıpkı bir cambaz gibi, ipte yürürken bir gözünü ileriye dikerken, ayaklarının bastığı noktayı da hissetmeyi bilmek gerekir. Anı yaşamak ile geleceği planlamak, birbirine zıt değil; tamamlayıcıdır. Hayat, bu ikisi arasında kurduğumuz dengeyle anlam kazanır. Ne geçmişe saplanmalı, ne gelecekte kaybolmalı. Çünkü gerçek hayat, ikisinin ortasında; tam da şimdidedir.
Ekleme Tarihi: 17 July 2025 - Thursday
Fatih Demirağ – Köşe Yazarı

Anı Yaşamak Mı, Geleceği Planlamak Mı?

Hayat, anın içindeki güzellikleri kaçırmadan geleceğe doğru yürümeyi öğrenmektir.

Peki insan ne zaman durmalı, ne zaman ilerlemeli?

Bir yanı geçmişe bağlı, bir yanı geleceğe endişeli bir yolcuyuz.
Modern yaşam bize sürekli “anı yaşa” telkininde bulunuyor. Reklamlar, kişisel gelişim kitapları, sosyal medya…

Her şey ‘şu an’ın kıymetini bilmemizi salık veriyor.

Oysa gerçek şu ki insan, yalnızca “şu an”dan ibaret değildir.

Geçmişin hatıraları, geleceğin hayalleriyle örülüdür içimiz.

Ama plan yaparken hayatın ta kendisini ertelemiyor muyuz?
Hedefler uğruna harcanan günler, bir bakmışsın yıllara dönüşmüş.

“Yarın” dediklerimiz, bugünü es geçerken içimizde bir huzursuzluk büyür: “Ya hiç olmazsa?”

Oysa geleceği düşleyip plan yaparken bile, “şu an”a temas etmeden yaşam gerçek anlamını bulamaz.

Çünkü asıl güç, bugünü fark etmekte, bugünden yol alabilmektedir.

“Ne bugünü tüket, ne yarını takıntı yap.”
Hayat ne sadece planla yürür ne de başıboş serbestlikle güzelleşir.

Dengedir önemli olan.

Tıpkı bir cambaz gibi, ipte yürürken bir gözünü ileriye dikerken, ayaklarının bastığı noktayı da hissetmeyi bilmek gerekir.


Anı yaşamak ile geleceği planlamak, birbirine zıt değil; tamamlayıcıdır.

Hayat, bu ikisi arasında kurduğumuz dengeyle anlam kazanır.

Ne geçmişe saplanmalı, ne gelecekte kaybolmalı.

Çünkü gerçek hayat, ikisinin ortasında; tam da şimdidedir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sondakikagazetem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.