Sessizlik…
Çoğu insan sessizliği korkutucu bulur.
Boşluk sanır, eksiklik sanır. Oysa sessizlik, insanın en gürültülü dilidir.
Susarak söylediğimiz cümleler, bazen saatlerce konuşmaktan daha etkili olur.
Bir baba çocuğuna saatlerce nasihat eder ama bir gün susarak gözyaşı döker; o sessizlik her sözü geride bırakır.
Bir dostun omzuna dokunduğunda susarsın; o sessizlikte “Yanındayım.” cümlesi gizlidir.
Bir anne, evladının hatasına karşı susar; o suskunlukta hem acı hem merhamet vardır.
Sessizlik, insanı kendine götürür.
Gürültüde kendini duyamayan, sessizlikte aynasını görür.
Belki de bu yüzden modern insan sessizlikten korkuyor.
Çünkü kalbinin sesini işitecek, yüzleşecek, duracak…
Durmak, ona en zor gelen şey.
Unutma… Sessizlik suskunluk değildir.
Sessizlik, anlamın kendisidir.
“Söz, sessizliğin çocuğudur. Sessizlik olmazsa, anlam doğmaz.”