Hastalık bedenin değil, ruhun çığlığıdır Başınız mı ağrıyor? Mideniz mi yanıyor? Kalbiniz mi sıkışıyor? Belki de doktor doktor dolaşıyor ama bir türlü iyileşemiyorsunuz. Bilin ki; Bazen hastalık, bedeninizin değil, kalbinizin, zihninizin ve ruhunuzun çaresiz çığlığıdır. Psikosomatik: Beden ve ruhun ayrılmazlığı Tıpta buna psikosomatik hastalıklar deriz. Yani bedeninizde gerçek bir ağrı vardır, ama kökeni duygusal yüklerdedir. Bastırdığınız öfke mide asidine dönüşür. Sürekli korku, kalp çarpıntısı yapar. Bitmeyen üzüntü, baş ağrısı veya kas ağrısı olarak kendini gösterir. Çünkü beden, ruhun sustuklarını dile getirir. Duygusal detoks: Şifa nerede başlar? Şifa, yalnızca ilaçlarda aranmaz. Elbette ki doktor tedavisi şarttır. Ama aynı zamanda, hayatınızdaki duygusal düğümleri çözmeden gerçek iyileşme eksik kalır. Sor kendine: Kimleri affetmedim? Hangi duygumu bastırıyorum? En çok hangi konuda kendime haksızlık ediyorum? Bu sorulara vereceğin dürüst cevaplar, iyileşme kapılarını aralayacaktır. Sonuç: Bedeni değil, hayatı tedavi etmek Unutma, hastalık; hayatının yanlış giden yönlerini gösteren bir işaret levhasıdır. Ona düşman değil, dost gibi bakarsan, hangi yöne gitmen gerektiğini sana fısıldar. 3 Maddede Özet: Duygular, bedende birikir ve hastalık olarak ortaya çıkabilir. Psikosomatik şikayetlerde duygusal kökenleri keşfetmek şifayı hızlandırır. Gerçek tedavi, ruh, zihin ve bedenin birlikte iyileşmesidir.